20 Nisan 2008 Pazar

deniz tuzlu meni

Birkaç damla tuzlu bir menide yüzüp bebek olarak doğmak, ve sonra büyüdüğünde tuzlu denize girip denizdeki balıklar gibi özgürce yüzmek istemek. Nerde, nasıl özgür olabileceğini unutmak, bunun için ağlamak, gözyaşının deniz kadar tuzlu olduğunu fark edip , hıçkıra hıçkıra ağlayarak denize dalıp yine yüzmek ve oraya kendinden bir parça katmak, hangi balığı güldürebilir ki?

18 Nisan 2008 Cuma

söylemekisterdimyadayüzmek

hayatımı güzelleştiren pembe duvarlar köpükten örülmüş sanmıştım çarptım beton etkisi yaptı deniz köpürdü, ha yat'tasın ha şişenin içinde kağıda sarılı ya kıyıdasın ya şamda!

Absürdümangalpartisi

Madam gündelikçi t cetweli we kocası kont röbdöşambre, o gün piknik yapmaya karar werdiler we mangalı yakıp böbreklerini pişirmeye koyuldular;ama koyduğu yerde degildi kibritler.."Ateş soğuk we fazla uzağa gitmiş olamazlar doymak için" die iç geçirdi madam t cetweli.. Arkasını döndüğünde böbreklerin bi taşın üzerinde oturduklarını farkeder gibi oldu. 'taşa oturmayın taş çeker sonra yetmezsiniz' diyerek hıphızla böbrekleri yerden kaldırıp elindeki faraşa koydu we oracıkta hastalanma gayretini engelledi böbreklerin, zira böbrek yetmezliğinin nelere yol açtıını biliodu aç kalmak istemezdi o da sokak türbüşonları gibi...sokak türbüşonları et yiyebilcek kadar şanslı insanlar değillerdi.madam viyadük pişen böbreklerden bi parça nakil etmek istedi sokak türbüşonlarına, içi cız etmişti mangala damlayan yağın çıkardığı ses gibi..sokak türbüşonları sadece mantara saplanıp doyabiliyorlardı,yalnız alkollüler denizinde mantarın da su yüzüne çıkacağı yoktu..bu düşünceler silsilesi madamın iştahını kapamış olmalıydı. 'hiç kimsenin mantara bağlamasını istemiyorum ' diye atıfta bulundu kont robdöşambr'e,fakat kocası, çoktan zehirli mantardan ısırık almıştı we çoktan ölümün salyası ağzından akma cesaretini göstermişti..Bunun üzerine madam gündelikçi t cetveli, veryansın etme gayretinde bulundu.'offf be madem gündelikçiym bunu bian önce temizlemeliym gündelik ölümlere bu kadar takılmamalıyım diye söylenip havada asılı olan ipi çekti ve yüzmeye başladı.Çektiği ipin bir sifona ait olduğunu sonradan farkedecekti'.Artık yaşamıma deniz anası olarak devam edicem anasını satayım,ben artık dul bi kadınım' diyip ışık saçarak yüzmeye başladı.(to be c.....)

hunidenakanmürekkep


Hunidenakanmürekkep

geçenlerde balıkçı olan sevgilimi balık tutarken gördüm sandalda,yanına yüzüp "neden ağlıyosun sen güçsüzmüsün" diye sorduğumda:""ağlamazsam az balık tutarım,hem güçlüyüm ki bi ton balığı ağla çekiyorum .hem ben kadınım ,ister ağlarım ister oltalarım ister halter kaldırırım ;bu güçsüz olduğumu göstermez''" diyiverince hassas ellerine norveçli balıkçıların kullandığı neutrogena kreminden sürdüm.sonra asıldım ağlara bi baktım babam çıkmış denizden..yedim tabi ağlaya ağlaya.balıkçı sevgilim ''erkek adam ağlar mı sen güçsüzmüsün,ne derim ben buna?' diye sual ettiğinde ağzımdan şu cümleler sarfoldu:kontrolsüz güç güç değildir kontrolsüz gözyaşı ağlama değildir '' akabinde cebimden bi sulugöz verdim çiğnesin diye...çiğnedi,balon şişirdi patlattı ve ağladı..